Can Emre
BU DÜZEN YIKILSIN
Dualar tutmadı,
Gönüller doymadı,
Kadınlar gülmedi,
Şu ömrümüzde.
Hesaplar bitmedi,
Saraylar yetmedi,
Savaşlar durmadı,
Şu ömrümüzde.
Vebali hala boynumuzda,
Davullar çalınsın,
Köleler uyansın,
Silahlar yakılsın,
Bu düzen yıkılsın.
Destanlar yazılsın,
Umutlar yayılsın,
Sınırlar açılsın,
Bu düzen yıkılsın.
Her anı bir sihir,
Hem ilaç hem zehir,
Emanet bir seyir,
Şu ömrümüzde.
İnancı hala ruhumuzda.
#Pentagram/Bu düzen Yıkılsın
Pentragramın çıkardığı Harika bir şarkı. ‘Bu düzen yıkılsın’
Emperyalizmin; sömürü düzenini yayması ve dünyayı kendi egemenliği altına alması ile başlayan süreçte ki, bu süreç aslında; yakın tarihimizde, Çarlık Rusya’nın yıkılıp, yerine SSCB’ nin kurulması ile başlayan, yine Lenin’in Avrupa’dan, Troçki’nın Amerika’dan getirilip, kamplaşmanın ve kutuplaşmanın yaratılıp, yeni dünya düzenin başlatılıp, ‘soğuk savaş’ senaryoları ve sözde ‘komünizm’ tehdidi ile Amerikan’ın bölge ülkelerini ve Orta Doğuyu kontrolü altına almak istemesiyle başlayan süreçtir. Yeni Dünya Düzeni, senaryosu ve başlangıcı. Marshall Yardımları.
Neden böyle oldu? Tamamen ekonomik çıkarlar.
Yani bölgede ‘petrolün’ olması, emperyalizmin iştahını kabarttığı içindir. Aslında dünya, 1940′ tan sonra, yeni bir evreye doğru kayarak, tamamen ekonomik sebeplerden, çıkarların ortaya çıktığı daha fazla kan ve gözyaşının döküldüğü, kadınların, erkeklerin, çocukların, yaşlıların ve masum insanların ölümleri ile sonuçlanan savaşlardan sonra bu kez, yeni dünya düzeni savaşları başladı ki, Orta Doğu’da bu savaşlarda, yine insanların ölümü ve topraklarından göç etmesine kadar varan, süreçleri yaşattı ve halen daha yaşatmaktadır.
Bugün Covid-19 belası ile savaşmaktayız.
Neden?
Aşırı zenginleşme ve büyüme, daha çok ticareti, daha çok ticaret olunca, daha fazla üretim, ardından savaşlar ile silah sanayinin tam kapasite ile çalışması, ekonomik doyumsuzluk, artan nüfus, kontrolsüz büyüme, daha fazla sanayi ihtiyacı ile doğadan kopuş, ekilecek toprakların betonlaşması, suların ve denizlerin kirlenmesi, hava ve çevre kirliliği…vs. gibi ve en sonunda;
Emperyalizmin, daha ucuz işgücü temini için Çin pazarının keşfi, sıkışan nüfus, artan bağımlılık, sağlıksız yaşamlar ve savaşlar derken; dünyamızı olduğundan fazla kirleterek, yaşanmaz kıldık. Nefes alamaz olduk.
Tüm bunların sonunda, dünya yaşanmaz olup, kuzey kutbunda buzullar erimeye başlayınca, Küresel Baronlar, bu kez kendi kirlettikleri dünyayı, sözde korumak ve kurtarmak adına, aslında adı konulmayan, bir katliam ile ‘insanoğlunu’ öldürerek ki, bunu da gözle görülmeyen bir canlı yani ‘virüs’ ile yaparak, yine kendi kurnazlıkları ile sözde insanlığı, kurtarma adına ‘aşı’ ile çözeceklerini var sayarak, bugün bu silahın işe yaramasını umarak, geleceklerini kurtarma telaşındalar.
Bu Düzen Yıkılsın
Evet; ülkemizde halen daha;
-Kadınlar, hak ettikleri gibi insanca yaşamaya hasret. Kadın cinayetleri, taciz ve tecavüzleri, bitmedi.
-Halka kemer sıkın diyenlerin harcamaları, sarayları, uçakları, arabaları, varlıkları, sözde ‘itibardan tasarruf olmaz’ diyenler, yandaşların vergi borçlarını silerken, vatandaş, ekonomik anlamda ezilirken, Türkiye’de fakir ve yoksul kalmadı denildi.
-Bir Saray yetmedi, şimdi Muğla’da ve Ahlatta iki Saray daha yapılıyor, vatandaş asgari ücretle geçinemezken. Hem de bizim vergilerimizle.
-Elektrik şirketlerinin, özel harcamaları vatandaşa yüklenildi. Mecliste kuzu pirzola 4 lira iken, sayaç okuma bedeli, 70 lira faturalara yansıtıldı.
-Silaha harcanan para, vatandaşa harcanmadı. Diyanete verilen ödenek, Sağlık Bakanlığına verilmedi. S400 halen daha muamma…F35 dibi karanlık dehliz.
Yani; bu gün Dolar ve Euro, Liranın neredeyse 10 katı.
Halk fakir ve aç. Çaresiz. Yoksulluk diz boyu.
Ama
#Pentagram’ ın dediği gibi;
Davullar çalınsın
Köleler uyansın
Silahlar yakılsın
Bu düzen yıkılsın
Bu sömürü düzeni, böyle devam ettiği müddetçe ve biz insanoğlunun dünyadan başka gidecek yeri olmadığına göre, insanoğlu için ‘yani köleler’ için yaşam çok zor.
İktidar ile burjuvazileşen ve kendi zenginliklerini, iktidar sayesinde yaratanlar ile yine iktidar ile fakirleşenler ve sadece, düzenin yaptırımları ve zorlamaları ile karşılaşanlar, düzene isyan etseler de, yaratılan düzen, bizlere değil onlara yaradığı müddetçe, insanoğlu köle olarak yaşamaya mahkumdur.
Bu düzen halkça paylaşılan değil;
Çıkar düzeyinde olduğu müddetçe, burjuvazinin dışında kalanlar, bu düzenin yıkılmasını her zaman isteyecektir.
Aslında bu düzeni kuranlar, farkında değiller. Kurdukları bu düzen; baskılara, tehditlere, din ile kandırmalara, rant sevdalıların yaptıkları ayyuka çıktıkça, kendi kendini imha edecektir.
Fizik kanunudur.
Genleşen her cisim, mutlaka kendi iç basıncı ile yine kendisini, imha eder.
Yaşananlar ortada; genleşme had safhada.
Davullar çalınsın
Köleler uyansın
Silahlar yakılsın
Bu düzen yıkılsın.
Düzen, onu kuranı yer bir gün.
Güzel şarkıymış…
Sağ ol Pentagram.
Sağlıcakla kalın.
canemregundem.com