KAPİTALİZM İLE MARKSİZM ARASINDAKİ FARK
Kapitalizm ve Marksizm Arasındaki Fark Nedir?
Kapitalizm ve Marksizm arasında pek çok fark vardır.
Şöyle açıklayalım;
>Eski-Yeni
>Yeni-Eski
>En İyi-En Kötü
Sade vatandaş gözü ile baktığımızda ise;
>Kapitalizm de sizi şirket sahipleri ve yöneticileri sömürür.
>Marksizm de ise iktidar sahipleri ve yöneticileri sömürür.
Aradaki temel fark, sadece sömüren kurumların farkı olmasıdır.
>Kapitalizmin en yüce değeri paradır.
>Marksizm için en yüce değer ise emektir.
Marksizm adı altında, devletin halkı sömürü aracı haline getirildiği uygulamalara bakılarak Marksizm hakkında yanılgıya düşmek muhtemeldir, fakat ideal Marksizm asla bunu öngörmez.
Oysa ideal kapitalizm düpedüz sömürü üzerine kurulmuştur. Öte yandan her iki ideoloji de tüm ekonomik ve hatta sosyal olguları açıklama iddiasındadırlar bu da onlara kuşkuyla bakmamıza neden olur. Kapitalizmde üretim araçlarının sahibi burjuvazi, üretimde hiç bir rol almadan en çok kazancı sağlayarak proletaryayı ezer, çocukları ve kadınları da modern birer köle yapar.
Marksizmde ise yok edilen burjuvazinin yerini, proletarya alır ve üretim araçları tüm toplumun olur. Elde edilen gelir herkes tarafından eşitçe paylaşılır ve işçiler birilerini değil, doğrudan kendilerini zengin etmiş olurlar.
Devlet de kapitalizmde burjuvanın baskın sınıf olmasını meşrulaştıran bir mekanizmadır. Marksizmde böyle bir sınıf olmayacağından devlet de proleterlerin, yani doğrudan toplumun ortak çıkarını koruyan ve üretim araçlarının asıl sahibi olanların olacak mekanizmadır.
Joseph Alois Schumpeter “Kapitalizm sosyalizm ve demokrasi” adlı eserinde sorar: “Kapitalizm varlığını sürdürebilir mi? Hayır.
Avusturya ekolünden gelen bir iktisatçıyı böyle söylemeye iten nedir? Kapitalizm, tarihin gördüğü en dinamik sistemdir. Sürekli bir değişim söz konusudur…
Öte yandan toplumlar pek öyle değişimden, evrimden ve dahi devrimden hoşlanmaz. Zorunda kalmadıkça statükoyu korumaya eğilimlidirler. 19.yüzyılda kapitalizminin en kapsamlı incelemesini ortaya koyan Karl Marx ise Marksist değildi; Bunu kendisi ifade etmiştir vakti-i zamanında. Karl Marx ‘ın Marksist olmadığını immanuel wallerstein “tarihsel kapitalizm “de uzun uzadıya anlatır. O nedenle Marksizm yoktur, Marksizmler vardır…
Tıpkı tek tip bir kapitalizmin olmadığı gibi. Farklı kapitalizmler farklı Marksizmlere neden olurlar. Marksist Sosyalizm ile Marksist Komünizm aynı şey değildir.
ABD’de geçerli olan kapitalizm ile Almanya’da ki kapitalizm arasında temel farklar bulunur. Ancak günün sonunda her iki sistem de eşyanın doğası gereği evrilmek, değişmek zorundadır. Bu nedenle evet, Kapitalizm ve Marksizm arasında pek çok fark bulunur ama Kapitalizm, emeği sömürür… Her zaman açtır, doymaz.
Daha fazla kar daha fazla para ister. Emek gücü umurunda değildir. İnsanlar arasında sosyo-ekonomik farklar yaratır. Kapitalizm her ülkede farklılık gösterse de sonuçları aynıdır, sadece sonuçların dereceleri farklıdır. Kendisi haricinde işine yarayacak olan modelleri alır ihtiyacı doğrultusunda ya kendine benzetir ya da harcar, bitirir, çar çur eder…
Bu nedenle kapitalizmin olduğu yerde başka bir şeyden söz edilemez. Kapitalizmi bitirecek olan tek şey kendisi olsa dahi, yine de küllerinden kendisini doğuracaktır.
Marksizm, işçiye kendi parasını kazandırır, emeğin gücü eşit dağılır.
İşçi sınıfını destekler ve emeğin sömürülmesine karşıdır.
Bilimsel olarak bunun savaşını verir. Önemli olan üretebildiğini kazanmaktır, insanların eşit şartlarda sınıf farkı olmaksızın sosyal refah içerisinde yaşamasıdır. Ancak kapitalizm karşısında her zaman zayıf kalmıştır. Ve günümüz küresel dünyasında var olması imkansız derecesindedir.
Bugün kapitalizm artık dünya gücü olarak toplumsal ve sistemsel olarak hakimiyetini ilan etmiştir. Kapitalizm bugün artık yüce değer sayılan emeği yok ederek, toplumu değil, toplum içinde burjuvaziyi değer olarak kabul edip, burjuvazinin kapitalizmi olmuştur. Yani, değerleri belirleyen burjuvazi ve kapitalizm, düzenin gücünün temelini oluşturan normlardır…
canemregündem.com
This is gonna be my third cycle priligy dapoxetina 30mg nos eua Next to these patient cohort studies, a systematic review has been conducted concerning predictors of outcome of FSH ovulation induction Mulders et al